Eskilerin tabiriyle Temmos orak ayı demekti ve onlara göre en zahmetli aylardandı Temmuz.
Bizim kuşağın kıştan sonraki en eğlenceli, yükte hafif, pahada ağır ayıydı Temmuz ayı. Orakla, tırpanla biçilen tarlalarda buğday başak ederdik kavurucu güneşin annında kimi zaman püsküt lokum, kimi zamanda bir şişe gazoz uğruna.
Temmuz orak ayı dedik ya elliği de unutmayalım ha bir de deste bağlayanı bunlar olmazsa olmazlarıydı buğday, arpa tarlalarının.
Tırpancı getirmek modaydı o zamanlar bir evlek yer biçerdi bir kaç savuruşta işinin ehliyse tırpan ustası.
Hiç unutmam komşu köy Karaağaç’tan tırpancı çığırırdık ve o gün resmen ziyafet olurdu tarlada.
Şeher ekmeği alırdım Bidevi’den ısıcak gine yanında karpuz üzüm, soğuk misir çorbası ve mutlaka dibinde etli kemik yatan gözünü sevdügüm gara dolma.
Tırpancı da yediğinin hakkını verirdi ha, hele birde cebine filtreli cuvara soktunmuysa.
İkindiye doğru yel esmeye başlardı ırmaktan yukarıya ve son bir gayretle sarılırdı kimi tırpanına, kimi orağına kimi de deste bağlamaya, gara çorağın yamacında, gırda, dolamanda vel hasılı kelam ekin salında.
Biçerdöverin önünde bıldırcın kovalayan çocuklar demekti Temmuz aynı zamanda.
Patoza sap atan, dirgeni kaptırınca gayış attıran zamanın durduğu yalnızca patozcunun saatinin çalıştığı unutulması mümkün olmayan aydı Temmuz. Ve Boğalunun erimeyen karlarının çuvalla getirilip buz dolabına konulduğu, buz dolabı olmayanların bakır kovalarda içme sularını ışık görmeyen terek altlarında muhafaza ettikleri aydı Temmuz.
Doğduğum ay, babamı kaybettiğim ay ve Kıbrıs Barış Harekatı hepsi aynı günlere denk gelince Temmuz benim için çok fazla anlam ifade ediyor, sizi bilmem ama.
Beşiğin orak tarlasına yuvarlandı derdi rahmetlik babam onunda kaderinde mezara konulmak varmış Temmuz’da.
Temmuz arazide emeğin ekmeğe dönüştüğü aydı hattı zatında ve hep te öyle kalmalı dünya var oldukça.
Hoş Geldin Temmuz. Sürçi lisan ettimse affola.
Temmuz
Orak ayı derlerdi, harman dövülür
Patoz bacasından, saman savrulur
Biçerin önünde, sap buğday olur
Toprağın bağrına saplanır anız
Gönlümde sönmeyen ateştir Temmuz.
Güneşin annında, ak, gara olur
Çorak toprakları, yakar, kavurur
Bir damla yağmura,bin dua olur
Acıklı hikayeye yazılmış ön söz
Bir babaya son kez bakıştır Temmuz.
İs tutmuş demlikte,kaynayan çaydır
Çobanın dilinde, çalan kavaldır
Sis çökmüş dağlarda, oba, yayladır
Türkün tarihinde en son zaferdir
Ömrümün başlangıç, ayıdır Temmuz.
Köyümde susmayan, davul zurnadır
Aklımdan çıkmayan, kara sevdadır
Yüreğimden kopup, gitmiş sayfadır
Babadan evlada, vasiyet son söz
Hayatımın anlamı hoş geldin Temmuz.
Hakkı BİÇER
02 Temmuz 2023
İstanbul Bahçeşehir