Bugün arefe(arife) yarın bayram. Bayramın gelişi Arefeden belli olurmuş.
Çocukluğumda oruç tutmaya anlam yüklemek ve özendirmek için “Arife günü kurtlar kuşlar da oruç tutar” derlerdi. Kuşları izlerdim çocuk aklımla kuşlar bir şey yiyorlar mı diye.
Arife günleri mezarlık ziyaretleri yapılır, yitirdiklerimizle bir gün önceden bayramlaşılır gibi dualar edilir, onlara olan özlemlerimizi dökerdik mezar başlarında..
Bu arife günü mezarlık ziyareti de yok bize sılada. Anahtarımızla açıp gireceğimiz baba ocağımız olmayınca, yeni yuvamız yapılıncaya kadar eksik kalacak ziyaretler.
Gurbette olmanın zor yanlarındandır Arife ve Bayram Günleri. Uzaklardan hemen her gün ettiğiniz duaların yerine ulaştığına emin olsanız da: başına varıp mezara dokunarak dua etmek başkadır.
Bugün arife. Gurbette bir ramazanın son günü. Birkaç gün önce benim gibi gurbette olan Bursa’da yaşayan çocukluk arkadaşım Fuat Bursalı ile sosyal medyadanyazışıyoruz..İftar yakın. Top patladı patlayacak. Ama ikimiz de zevkle yazmaya devam ediyoruz. “ Gocaa Dayı şimdi topu patlatır” diyor Fuat. Neşe ifade eden “gülücük” emojileri gönderiyoruz birbirimize. Sosyal Medyada belki de her şehir için yakıştırılarak paylaşılan “ Bir Amasyalı ile sohbet etmek size neşe verir” ve benzeri sözleri bilmem ama çocukluk arkadaşlarımla yarım asır önceyi; arkadaşlarımla kırk yıl önceyi konuşup maziyi anmak tatlı geliyor bana.
Koca Ağa. Gocağa lakaplı Taşova Belediyesinin belki de şimdilrrde on kişinin yaptığı işi tek başına yapan emektarını anımsıyor, eskilere özlemle gülüyoruz. Goaağa Dayı ikindiden sonra terzi dükkanlarını dolaşıp kumaş artıklarını (kırpıntı) toplar bir çuvala tıkar, tepeye çıkardı. O yıllarda Tepe mevkiinde Rahmetli Eski Belediye Başkanlarından Nihat Çavuş’un olmak üzere birkaç ev vardı sadece. Gerisi Yemişenlilerin tütün tarlaları.
Demir döküm ve tepeden Taşova’ya bakan bir kurt başı gibi duran topun açık olan namlusundan barutu koyan Gocaağa Dayı, kumaş artıklarını da sıkıca tıkarak namlunun içine Çarşı Camiinin kandillerinin yanmasını beklerdi elinde meşale ile. Şehri inleten o ses ve hemen ardından gelen ezan sesi ile iftarlar açılırdı. Gocaağa Dayı iftarını herhalde hiç aile sofrasında açmamıştır o yıllardaki görevi nedeniyle. Yoksa topu kim patlatırdı. Şimdilerde top atılıyor mu bilmiyorum. Arife günü akşamı o top atışlarının sayısı artar ikindi ile akşam arasında “Ramazanı uğurlama” anlamında üçpare atış daha yapılırdı.
(Benim şimdi yaşadığım şehirde Ramazanın ilk teravihi öncesi “Ramazanı karşılama” olarak; arife günü akşamı iftar sonrası da “Ramazanı uğurlamak” adına evlerden, apartman dairelerinden silahlar atılır. Uzun yıllardır ve çok saçma hatta tehlikeli bu gelenek umarım bu yıl arife gününde tekrarlanmaz ve son bulur.)
O yıllarda Taşova’daBelediyenin bütçesi de az olmalıydı ki; Gocaağa Dayıyı bazen mahalle aralarında ahşap tekneli at arabasıyla çöpçülük yaparken de görürdüm.Sadece bunla kalsa iyi. Hafta günleri Beldiye tellallığı da onun işiydi. Yaşlı ama boyu posu ile güçlü, kocaman iri cüssesi ile tam bir emektar. Kimdi kimlerdendi bilmiyorum ama Zuday’lı olabileceğini düşünüyorum nedense. Allah rahmet eylesin.
İlçe Belediyesinin iki elin parmaklarını geçmeyen çalışanları vardı. İlkokulda Öğretmenimiz işlediğimiz bir ünitede “Ders Gezisinde “ götürmüştü Belediyeye sınıfça.Çağpar Caddesinin sonunda Hükümet parkının çaprazında bahçe içinde tek katlı basit bir bina. Yanık yağ ile ziftlenmiş ahşap zemini üzerinde giriş kapısının tam karşısında Reis Odası. Kapısı açık ardına kadar.Fötr şapkası, gözlüklü, göbekli takım elbise ve kravatlı haliyle tam bir bürokrat görüntüsüyle Tahsin CANİK Amca bilgi vermişti yanında Ethem ŞAHİN Amca ile birlikte Yerel Yönetimler ve Taşova Belediyesi hakkında. Reis Bey o gün yerinde yoktu. Reis Amcam Kadir TORUN, uzun yıllar Belediye Başkanlığı yapmıştır. Kıt kanaat bütçe ile zar zor zamanlarda. Belediyeden çıkarken Sucu Kara Ahmet Amca da belirmişti kapıda elinde kocaman su anahtarı ile.
Taşova Belediyesinin çocukluk yıllarımdaki çalışanları arasında birisi Yemişenli diğeri Muhacir iki kıymetli Zabıtası gelir Aklıma. Mehmet TORUN ( Babamın kardeşten yakın bildiği dostu) ve Hüseyin KAYA (umarım soyadını doğru anımsıyrumdur). Mehmet TORUN amcamın Çarşamba günleri Yeşilırmak kıyısında “Boğatamı” dediğimiz yerde kurulan hayvan pazarında Belediye görevlisi olarak bulunduğunu anımsarım elinde makbuz koçanları ile küçük bir kulübede.
Yeşilırmak İlkokulunda okudum İlkokulu. Okula gidip gelirken artıklarını görürdüm sonradan İtfaiye olan yerde “Santralın”. Çocukluğumda İlçede elektrik olmadığı için mazotla çalışan bir elektrik üretim santralı bulunurdu. Ulusal şebekeye bağlı değildi ilçenin elektriği. İşte o santralın başında da sürekli olarak elinde üstüpü, sık sık arıza verdiği için eli kolu, üstü başı yağlı Çaydibi Köyünden olduğunu anmsadığım “Feleğin Bekir” lakablı orta boylu, her halinden meşakketli bir işin uzamanı görüntüsüyle teknik personel ve de mahalleden komşumuz, Efiç Halamın kocası Tekelüze Köyünden Sami Enişte. Kalfa Sami. Belediye Fen Memuru. O nedenle “Kalfa “ denmiştir diye düşünüyorum. Belediye imarı, ölçüp biçmek, yapılacak evleri ve diğer eklentileri Şehir İmarı planına uygunluğundan sorumlu.
Yukarıda adı geçenlerin hemen tamamı vefat etti Sami ERDAL komşumuz dışında. Vefat edenleri anmış olduk. Hepsine rahmet diliyorum. Sami Enişteye de sağlıklı ömür…
Vesile ile İlçeye hizmeti geçen tüm Belediye Başkanlarını, vefat edenleri rahmet, yaşayanları minnetle anmak gerekir.
Geçen hafta sonu Tüm Türkiye’de olduğu gibi Taşova’da da Belediye Başkanlığı seçimi yapıldı. Ülkenin ekonomik koşullarıana gör Belediyelere ayrılan pay bellidir. Bu o Belde ya da Şehirde yaşayan nüfusa göre belirlenmektedir. Yetmediği yerde büyük şehirlerden ya da kardeş belediyelerden gelecek yardım ve bağışlarla iş üretilmeye çalışılır. Yeni Belediye Başkanı İktidar Partisinden değil .Belediye Kasasında ne kadar para ya da Belediyeye ait borç var bilemeyiz.
Seçilen Belediye Başkanı Ömer ÖZALP’e başarılar diliyorum. İşinin zor olduğu bellidir. Ancak İlkeli ve şeffaf yönetim anlayışı ile bir “Sosyal Demokrat Belediyecilik” örneği verilebilir.
Yarın Bayram. Tüm Taşovalıhemşehrilerimin şeker tadında birlik beraberlik ve hoşgörü içinde bayram geçirmelerini diliyorum. Allah tekrarına kavuştursun.
Celal GÜNER
Emekli Eiğitimci / DÜZCE
Yazını üç kez okudum. Sen benden birkaç yaş daha küçük olsanda aynı dönemi yaşadık. Kocaağa Zudaylı ve bizim evde otururdu. Şu anda Almanya’da bulunan Özel in babası idi. Taşova da herkes birbirini tanır ve akrabalık ilişkileri vardı. Enişten Sami Erdal benim kuzenim yani amca oğluyuz. Necdet Canik in babası Tahsin Canik, Tekelüzeli Ethem Enişte ve uzun süre belediye başkanlığını yürüten Kadir Torun, unutulacak büyüklerimiz değil. Burada yerel yönetimin halkla iç içe ve beraber aynı kaderi paylaştıkları, acıda ve sevinçte beraber olduğunu görüyoruz.
Celal dostum, yazınla gerçekten nostaljik bir yolculuğa çıkardın beni. Taşova'nın o eski günlerine dair anılarını okurken, sanki o günleri tekrar yaşıyormuşum gibi hissettim.
Gocaağa Dayı'nın Ramazan ve bayram geleneğindeki yeri çok özeldi. Top patlatma ritüeli, kasabanın birlik ve beraberlik duygusunu simgeliyordu. O günlerde, iftar zamanı topun patlamasıyla birlikte sokaklar neşeyle dolardı. Bu anılar, o dönemdeki sosyal dokuyu ve dayanışmayı hatırlatıyor.
Belediyenin az kaynaklarına rağmen, Taşova halkı bir arada yaşamayı ve çalışmayı başarmıştı. Belediye çalışanları ve diğer yerel karakterler, zorlu koşullara rağmen birbirlerine destek olurdu. Bu dayanışma ruhu, kasabanın gelişimine büyük katkı sağlamıştı.
Yeni seçilen Belediye Başkanı Ömer ÖZALP'e başarılar diliyorum. Umarım Taşova, daha adil ve şeffaf bir yönetimle daha da ileriye gider. Geleceğe dair umutlu bir bakış açısıyla, Taşova'nın daha iyi bir geleceğe doğru ilerleyeceğine inanıyorum.
Bayram dileklerimde, Taşova'nın tüm hemşehrilerinin birlik, beraberlik ve hoşgörü içinde bayram geçirmelerini diliyorum. Bu, Taşova'nın geçmişten günümüze taşıdığı değerleri yaşatma arzumuzu yansıtıyor. Umarım gelecek bayramlar, bu güzel kasabanın huzur ve mutluluk dolu günleri olur.
Celal Güner dostum, yazınla Taşova'nın geçmişine dair anılarım canlandı. Bu anılar, kasabanın ruhunu ve kimliğini oluşturan önemli bir parça olarak hep hatırlanacak. Sana çok teşekkür eder, sağlık ve mutluluklar dilerim.
İsmail Erdal 09.04.2024 Muğla