DEPREM KADER OLAMAZ

                        ‘’ İNSANLARA KENDİ KADERİNİ KENDİSİ YARATIR ‘’

Depreme hiç de yabancı değilim.

Yıl 1999 Büyük Marmara depreminde İstanbul - Kartal ilçesi de yaşadık depremi korkuyu acıyı insanlarımızın çığlıklarını.

Kocaeli Körfez ilçesinde yaşayan hemşerilerime yardıma koştum. Yazın sıcağında enkaz altında yaşamını yitiren insanları ürpertici kokusunu hala unutamadım.

6 Şubat da 10 ilimizi kapsayan görülmemiş duyulmamış depremle uyandık sabahın ilk saatlerin de  günü tüm Türkiye sonunun ne zaman geleceğini bilmediği bir yasın içinde buldu kendini.

Kahramanmaraş’ta başladı, 10 ili etkisi altına aldı.

Deprem 10 ilde yaşandı. Ama tüm Türkiye’yi derinden sarstı.

Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden binlerce kişi enkazlar altında can verdi.

Adana yıkıldı. Gaziantep yıkıldı. Malatya yıkıldı. Diyarbakır yıkıldı. Kilis yıkıldı. Şanlıurfa yıkıldı. Adıyaman yıkıldı. Hatay yıkıldı. Osmaniye yıkıldı. KAHRAMANMARAŞ YIKILDI.

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve arkası kesilmez bir yıkıma yol açan deprem sonucunda 10 şehirde birçok insan yaşamını yitirdi, yaralandı, evlerini kaybetti. Sorumlusu deprem mi?

Yeni doğmuş 3-5 aylık bebekler daha gözlerini dünyaya tam açamadan ölümle burun buruna geldi. Sorumlusu deprem mi?

Binlerce insan evlerini kaybetti, sokakta kaldı, sokakta kalmayanlar yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldı. Sorumlusu deprem mi?

Bu olay kötülük yapıp suçu şeytana atmakla aynı şey değil mi?

Deprem önceden bilinemezdi. Kimse bilemez. Doğru. Ama yüzlerce insanın ölümüne yol açan bu depremin tek sorumlusu deprem dersek yalan söylemiş oluruz.

  Yüzlerce insanımızı kaybettik. Ve bunun sorumlusu ne yazık ki yine biz insanlarız. “İnsanların” ihmalkârlığı, “insanların” umursamazlığı, “insanların” açgözlülüğü, “insanların” iş bilmezliği ve yine “insanların” insanlara verdiği değerin azlığı yüzünden bugün binlerce can canından oldu.

  Enkaz altından çıkarılan cesetler toprak altına koyuldu. Yakınının cesedini bulabilmeyi başaran ya da tek parça bulan kendini şanslı saydı.

  Bitmedi. Bitmeyecek.

Olan oldu, ölen öldü. Bir daha olacak, kaçınılmaz olanı en fazla erteleyebilirsin. Ama tüm çabamız bir daha kimse ölmesin, evsiz kalmasın diye. Deprem Türkiye’nin kaderi belki ama ölümler değil.

  Bugün sayı olarak bilmem kaç bin olarak verdiğiniz ölüm oranlarının her biri bir insana denk geliyor. Ezilerek ölmenin, nefes alamamanın nasıl bir duygu olduğunu yaşamayan bilemez. Umarım bundan sonra kimse de bilmez.

Ölümlerin sorumlusu deprem değil. Ölümlerin sorumlusu ölmeyenler.

İlçemiz den depremin yaşandığı 10 ilimizde öyle ve böyle bulunan Taşova’lı hemşerilerimiz o illerimizde yaşayan  yaşamını kaybeden  insanlarımıza  Allah tan rahmet diliyorum.

Bir  daha böylesi felaketleri yaşamayalım..

                                                                                                                                Sezgin ÜNSAL

                                                                                                                                   12.02.2023