Tokat ilinin Erbaa İlçesi'ni bilirsiniz.

Bereketli ovası ile tanınır. Anadolu'nun en eski yeraltı maden işletmeciliği -Çorum Bayat ile birlikte- buradadır: MÖ 5 bin yılları… Anadolu'nun değerli arkeolojik eserlerinden “Bebeğini Emziren Ana” heykelciği filan Horoztepe yerleşiminden çıktı. Vs.

 Verimli toprak, çok eskiden beri bölgenin yerleşim yeri olmasına sebep oldu. Daha önce de yazdığım gibi alüvyon toprağın ve maden zenginliğinin sebebi, depremler…

Çok eskilere gitmeyeyim:

Erbaa'da; 7,9 şiddetindeki 1939 depreminde 921 kişi öldü. 2 bin 276 bina yıkıldı.

Erbaa'da; 6,2 şiddetindeki 1940 depreminde 881 kişi öldü. 1659 bina yıkıldı.

Erbaa'da; 7,2 şiddetindeki 1942 depreminde 534 kişi öldü. Belediye binası dahil 2 bin 452 yıkım oldu.

Erbaa'da; 7,3 şiddetindeki 1943 depreminde (halk barakalarda, çadırlarda yaşadığından can ve mal kaybı diğer depremlere nispeten az oldu) 12 kişi öldü.

1940'lı yıllar başı…

İkinci Dünya Savaşı dönemi…

Nazi Alman ordusu, Balkanlardan Sovyetler Birliği'ne kadar Türkiye'nin çevresini kuşatmaya başladı. Hitler'in “Gertrude” kod isimli Türkiye'yi işgal planı vardı.

Türkiye varlığıyla yokluğuyla işgale karşı -seferberlik ilanı gibi- önlemler aldı. Savaş ihtimali ülkede sosyo ekonomik buhrana sebep oldu. Ekmek karneye bağlandı. Vs.

Yoksulluğu derinden yaşayan yerlerden biri de depremlerin yıktığı 70 bin nüfusa sahip Erbaa idi.

İşte o zorlu yıllarda… CHP hükümeti önce Erbaa'ya bilimsel heyetler gönderdi; jeolojik ve tektonik araştırmalar yaptırdı. İlçenin Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın tam üstünde olduğu tespit edildi. Bu rapor üzerine Bakanlar Kurulu toplandı ve aldığı kararla Erbaa'nın eski yerinin 2 km uzağındaki Ardıçlık mevkiine taşınmasını hükme bağladı.

CHP Tokat milletvekili Refik Ahmet Sevengil hatıratında şunları yazdı:

   “İlk günlerde harabelerin üzerine yeni barakalar yapılmasına izin verilmişti. Fakat aynı zamanda ilim hizmete koşuldu, jeologlar gönderilerek günlerce incelemeler yaptırıldı. Kasaba yerinin dolma, çamur, alt ve üst tabakaları çürük, daima sarsıntılarda kayacak, her zaman yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen raporlar önünde Hükümet, kasabanın yerini değiştirmeye karar verdi. Uzun çalışmalar sonunda yeni şehir planı tamamlandı…”

 Ve, tarih 15 Nisan 1944. Alman bir şehir planlamacısının çizimlerine uygun düzenli yerleşim için ilk temel atıldı…

O zorlu savaş yıllarında CHP iktidarı yepyeni Erbaa inşa etti.

Halk aslında taşınmaya pek gönüllü değildi. “Köyde Hakiki Reform ve İdeal Köycülük” isimli kitabın da yazarı Vali İzzeddin Çağpar bu durumu şöyle özetledi:

-“İhtiyarların bedduasını, gençlerin duasını alacağım!”

1100 haneye tek ve iki katlı evler verildi. Yirmi hane eski yerleşimi terk etmek istemedi ki bunlar şato gibi evlerde yaşayan zenginler idi.

Keza, hükümet konağı, sağlık ocağı vd. ile birlikte 161 de lojman yapıldı.

Aradan yıllar geçti…

Bugün maalesef… Erbaa, daha sağlam zemine sahip güneye doğru değil, plansız bir şekilde çok katlı binalar ile kuzeye yani eski Erbaa'ya doğru büyüyor. Bu da afet riskini artırıyor! Bunu en son 2009 yılında TÜBİTAK söyledi. Dinleyen oldu mu? Yok.

Bugün nüfusu yüz bine yaklaşan Erbaa'da deprem olursa sorumlusu kim olur:

 Kuşkusuz ilçeyi otuz yıldır yöneten müteahhit belediye başkanlarının partisi MHP-AKP olmaz!

 Tek sorumlu CHP'dir o CHP…