İlçemiz Taşova'dan  geçen Yeşilırmak’ta son günlerde suyun berraklığı kayboldu, nehir adeta çamur akıyor. Bununla birlikte balık ölümleri de gözlemleniyor. Vatandaşlar, bu durumun doğa olaylarından mı yoksa insan eliyle yapılan müdahalelerden mi kaynaklandığını sorguluyor.

Mevsimsel olarak kar sularının erimesi ve akarsuların debisinin artması, nehir akışının hızlanmasına neden olabilir. Ancak dikkat çeken asıl konu, hidroelektrik santrallerinin (HES) kapaklarını açarak baraj diplerinde biriken çamurun geçişini sağladığı iddiaları. Daha önce de benzer durumlar yaşandığında, HES işletmecilerinin su tahliyeleriyle çamuru nehre bıraktıkları ileri sürülmüştü.

Balık Ölümleri ve Ekosistem Üzerindeki Tehlike

Yeşilırmak’taki çamur akışıyla birlikte balık ölümlerinin görülmesi, bu iddiaları daha da güçlendiriyor. Çamurlu su, oksijen seviyesini düşürerek nehirdeki canlıların yaşamını tehdit ediyor. Uzmanlar, su kalitesindeki bozulmanın sadece balık popülasyonuna değil, tüm ekosisteme zarar verdiğini belirtiyor.

HES’ler ve Çevresel Sorumluluk

Hidroelektrik santralleri, temiz enerji üretimi iddiasıyla doğaya entegre edilirken, çevresel etkileri yeterince gözetiliyor mu? Barajların kontrolsüz açılıp kapatılması, su ekosistemlerinde büyük tahribata yol açabiliyor. Yetkililerin, HES işletmecilerini sıkı denetlemesi, keyfi su tahliyelerinin önüne geçmesi ve doğayı gözeterek hareket etmesi gerekiyor.

Yetkililer Sessiz mi Kalacak?

Yaşanan çevre felaketine rağmen yetkililerden henüz net bir açıklama yapılmadı. Çevre örgütleri ve doğa koruma dernekleri, sorumluların belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması için çağrıda bulunuyor. Yeşilırmak’ın geleceği için bilim insanları, çevreciler ve yetkililer bir araya gelerek sürdürülebilir çözümler üretmeli.

Akşam saatlerinde yeşilırmak nehiri kenarında yoğun olarak Çarmur (Lığ) kokusu hakim oldu.

Doğa bizim mirasımız değil, gelecek nesillere bırakacağımız bir emanettir. Yeşilırmak’ı ve içindeki canlıları korumak hepimizin sorumluluğudur!