Taşova Net | Taşova Gazetesi - Son Dakika - Taşova Haberleri -
HV
29 MART Cuma 12:45

Siyanürlü havuzun patlamasına Öztunç'tan tepki: "Kaza dersek hafifletiriz"

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Şebinkarahisar'daki maden tesisinin siyanür atık barajının patlaması üzerine, "Yaşanana kaza dersek olayı hafifletmiş oluruz" dedi.

CHP
Giriş Tarihi : 22-11-2021 09:19   Güncelleme : 22-11-2021 09:19
Siyanürlü havuzun patlamasına Öztunç'tan tepki:

Giresun Şebinkarahisar'da maden ocaklarında kullanılan siyanür atıklarının depolandığı flotasyon tesislerindeki baraj patladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, patlamayla ilgili açıklamalarda bulundu.

'KELKİT OVASI TEHLİKE ALTINA GİRDİ'
Siyanür havuzları konusunda hükümeti yıllardır uyardıklarını söyleyen Öztunç şunları söyledi: "Denetim yapın diyoruz, yapmazsanız bu havuzlar patlayabilir, çökebilir diyoruz. Nitekim, Giresun Şebinkarahisar'da bunu yaşadık. Şebinkarahisar'da bulunan bir şirkete ait olan siyanür havuzu maalesef çöktü. Çökme ile birlikte Kelkit Ovası tehlike altına girdi. Kılıçkaya Barajı'na siyanür akıyor. Hükümet bir an evvel tedbir almak zorundadır."

'DENETİMLER DAHA SIK OLMALI'
Öztunç, halk sağlığı ve doğa açısından suyun analiz edilmesi gerektiğini vurgularken, "Denetimler konusunda daha sıkı davranılmalıdır. 2019 yılında 8 bin 602 denetim yapılmış, 2020 yılında 5 bin 553’de denetim yapılmış. Bu kadar denetimsizlik maalesef siyanür havuzlarının tehlikeli olmasına yol açıyor. Su altı kaynaklarının, barajların kirlenmesine yol açıyor" dedi.

AK Parti'nin çevre konusunda "duyarsız davrandığını" söyleyen Öztunç, "Uyarıyoruz, bir an evvel tedbir alın diyoruz. Bu vebal, bu günah AKP'nindir. AKP'nin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un bir an evvel aklını başına toplaması, çevre konusunda hassas davranması gerekiyor" diye konuştu.

'BURADA KASITLI BİR SUÇ SÖZ KONUSU'
Öztunç, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada da şu değerlendirmeleri yaptı: “Türkiye’de 2019 yılında 8 bin 602 adet denetleme yapılmışken, 2020 yılında yapılan denetim sayısı 5 bin 553’de kalmıştır. Giresun’daki tesiste benzer olay 2018 yılında gerçekleşmiş. Firmaya bakıyoruz, Kütahya’da, Gümüşhane’deki tesislerinde de benzer vakalar yaşandı. Bu tesislere izin verilirken, hiçbir bilimsel referans dikkate alınmıyor. Firmalar her seferinde yeniden kapasite artışı başvurusu yaparak, faaliyetlerinin bütünlüklü olarak izlenmesini engelliyorlar. İşin kötüsü Bakanlık ve Danıştay da buna çanak tutuyor. Giresun’da da denetim yok. Firma kapasitesinin üzerinde çalışma yapıyor, barajın duvarı bu baskıya dayanamıyor. Şimdi burada kaza denilebilir mi? Burada, kasıtlı bir suç söz konusu.”

'BU VEBAL AKP’NİNDİR'
Siyanür ve diğer kimyasal atıkların depolandığı atık barajındaki çökmenin 18 Kasım Perşembe saat 22.10 sıralarında yaşandığını ifade eden Öztunç, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu olay, 20 dakika önce gerçekleşseydi tesiste bulunan 25 işçi yaşamını yitirebilirdi. Bu kadar ağır sonuçlara yol açabilecek bir faaliyet, bu kadar denetimsiz, bu kadar gelişi güzel bir anlayışla işletilebilir mi? Bölgenin içme ve kullanma suları, tarım alanları şimdi tehdit altında. 2018 yılında yaşanan aynı olay üzerine gerekli soruşturmalar yapılmaz, gerekli denetimler yapılmaz, gerekli tedbirler alınmazsa, tekrar aynı olaylar yaşanabilir. Bu vebal AKP’nindir. Ülkeyi getirdikleri durum budur.”

'BALIKLARA SU İÇMEYİN Mİ DİYECEK AKP?'
Öztunç, siyanürlü liçleme işlemi sırasından suların kirlendiğine, zehirlendiğine, diğer taraftan da yeraltı ve yüzey sularının azaldığına dikkat çekerken, şu ifadeleri kullandı: “Tesisin hemen yanında su kaynağı var. Binlerce ton kimyasal atık, Kılıçkaya Barajına dolacak. AKP’ye yıllardır haykırıyoruz, bu tesislere izin verirken dikkat edin, su kaynaklarını tehdit ediyor mu diye. Patlatma yüzünden şimdi Kelkit Çayı ve ovası tehdit altında. AKP ‘su içmeyin’ uyarısı yaparak bu felaketin önüne geçeceğini sanıyor. 2018 yılında 8 milyon balık, bu tesisin zehirli atıkları yüzünden öldü. Balıklara su içmeyin mi diyecek AKP?”

Siyanür, su kaynaklarının yok olmasına, biyoçeşitliliğin kaybedilmesine, sağlıklı gıdaya erişimin engellenmesine, hava-toprak kirliliği gibi birçok zarar ve ihlali bir arada getirdiğini ifade eden Öztunç; “Acilen bölgedeki içme ve kullanma sularında ölçümler yapılmalı, yurttaşlar ve hayvanlar sağlık taramasından geçirilmelidir” uyarısında bulundu. 

Kaynak: ANKA, DUVAR

Celal GünerCelal Güner

YORUMLAR
Reklamı Geç
Advert