Taşova Net | Taşova Gazetesi - Son Dakika - Taşova Haberleri -
HV
29 MART Cuma 08:46

ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI: ”HER ŞEYİ BİLMEK !!! “

Necip Erkan
Necip Erkan
Giriş Tarihi : 02-09-2020 14:09

Televizyondaki görüntü tam olarak şu şekilde:

Ekran, artık herkesin ezberlediği tiplerle 4’e, 6’ya, 8’e falan bölünüyor, tam ortada moderatör sunucu var. Herkes konuşuyor. Ama kimse ne konuştuğunu bilmiyor. Zaten kimsenin ne konuştuğu da pek anlaşılmıyor. Kimi karşısındakini bağırarak susturmaya çalışıyor, kimi tehdit ederek ‘aba altından sopa’ gösteriyor. Stüdyoyu terk edenler mi ararsın, canlı yayında olduğunu unutup ağza alınmayacak imalar yapanlar mı! En önemlisi de kimse birbirine saygı duymuyor. Tek amaçları fanatikçe bağırıp çağırmak ve bir şekilde ön plana çıkmak.

Evet…Bu haftaki konumuz televizyonlardaki tartışma programları.

Zaten 2010’lu yıllardan sonra sayıları artmaya başlamıştı. Fakat 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra ekranlar tamamen bu tür programlarla işgal edildi. Televizyon kanallarının tartışma programlarında devamlı aynı isimlerin, uzmanı olmadıkları, birbirinden alakasız onlarca konuda saatlerce konuştuğuna tanık oluyoruz.

Terör operasyonu olur, TERÖR UZMANI

Dolar ,Euro yükselir, EKONOMİST

Ayasofya açılır, İLAHİYATÇI

Doğalgaz bulunur, JEOLOJİ, PETROL UZMANI

Dış politika konuşulur, ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI

Yolsuzluktan anlar, spordan anlar, iş kazasından anlar, deprem-sel-çığ felaketlerinden anlar, kadın cinayetlerinden anlar, çevre felaketlerinde uzmandır.

Şu bir gerçek ki, artık vatandaşlar, herhangi bir konuda yeteri kadar bilgi sahibi olmasa da, devamlı ekranlarda konuşan ve hayatını tamamen bu alanda inşa eden tiplerden fazlasıyla sıkıldılar. Ne yazık ki, ülkemizde tartışma kültürü diye bir şey de zaten yok.
Tartışma ortamındaki kişiyi dikkatlice izleyin, karşısındakini asla dinlemeyip sadece kendi fikirlerine önem verir. Onun için “mutlak doğru” sadece kendi bildikleridir.
Karşısındaki insan ne kadar onun düşüncelerinin yanlış olduğunu ispatlamak istese de, o kendi yolundan sapmaz ve asla kabullenme gibi bir niyeti de yoktur.

Yine programdaki bir konuşmacı konuşurken,  diğerlerinin ellerindeki cep telefonlarını devamlı kurcalamaları da ayrı bir garabet. Herkesin gözü kendi telefonunda. Bazen moderatör bile dalıp gidiyor ve elindeki telefonla zaman geçiriyor. Tabii bu arada programı izleyip  konuşmacıyı destekleyen yüzbinlerce kişi var. Onların amacı da destekledikleri konuşmacının diğerlerini madara etmesi. Canlı yayın sırasında destekledikleri kişiye gönderdikleri bilgi, belge ve fotoğraflarla onlar da olaya dahil oluyorlar. Bir nevi spor müsabakası gibi bir ortam ortaya çıkıyor. Mutlaka bir kazanan ve kaybeden olacak.

Sanki 82 milyon insan içinde başka kimse yokmuş gibi sürekli aynı insanlar çıkarılıyor. Eskiden de yapılırdı bu açık oturumlar. Mesela o zamanlar tek kanal olan TRT’de öyle açık oturumlar yapılırdı ki, milyonlarca insan ekrana kilitlenir ve bu düzeyli tartışmaları ilgiyle izlerdi. O dönemki tartışmalar eğlenceli, renkli ve akla-mantığa hitap eden zenginlikler barındırırdı. Farklı siyasi fikirlere sahip kişiler, düşüncelerini nezaket ve terbiye kurallarına dikkat ederek halka aktarırlardı. O dönemlerden tek fark ise, sosyal medyanın hayatımızı bu kadar çok etki altına almamış olmasıydı.

İşin özeti, artık bu tür programlara konusunda uzman kişiler davet edildiğinde, bunun bir anlamının olacağını düşünüyorum. Görüldüğü üzere herkes her konuda ahkam keserse, ukalalığın kitabını yazarsa, bu tür programlar ülkemize fayda yerine zarar verir.

Zaten son yıllarda kutuplaşan toplumumuzu daha da kutuplaştırmaktan başka bir işe yaramadıkları artık ayan beyan ortada.

Sevgi ve saygılarımla…

                                                                     

                                                                                                                  Necip ERKAN

YORUMLAR
Reklamı Geç
Advert