Taşova Net | Taşova Gazetesi - Son Dakika - Taşova Haberleri -
HV
29 MART Cuma 10:52

GÖRÜNEN KÖY

Ahmet Pınar
Ahmet Pınar
Giriş Tarihi : 30-01-2015 21:51

21. Yüzyılda Türkiye’nin * DEVLET VE TOPLUM YAPISINA* baktığımızda gözle görülür bir çürüme ve kokuşma gözlenmektedir.
Devlet Yapısı:Anayasanın demokratik,laik,sosyal,hukuk devleti ilkesinin içinin boşaltıldığını görüyoruz.
Devletin kurumlarının birbiri ile çatışdığını ve birbirini yıprapttığını görüyoruz.Vatandaşın devletine olan güvenini azaldığını görüyoruz.Devletin güvenliğini sağlayan kurumların pisikolajik olarak zaafa uğratılmaya çalıştığını gözlemliyoruz.
Ülke yönetimde devlet adamı yetiştirememe sıkıntısı çekiyoruz.Medya sektörünün tekelleştiğini halkın doğru haber alma bilinçlenme işlevini yerine getirmediğini görüyoruz.Medyanın santaj ve baskı aracı olarak kullanıldığını görüyoruz.Medyanın ulusal yapısını kaybettiğini mütakere basının ve yandaş medya olam yolunda hızla ilerlediğini görüyoruz.
Bilim adamlarının aydınların sanatcıların ulusu aydınlatma görevini yerine getirmediğini ;Bireysel çıkarlarına devletin ve ulusun çıkarlarının üstünde tuttuklarını gözlemliyoruz.
Toplumda sürekli bilgi kirliliği yaşandığı,halkın neyin doğru,neyin yanlış olduğunu kavrayamadığını görüyoruz.Halkta ;*AKIL TUTULMASI* yaratıldı.
Toplum Yapısı:1950 den beri izlenen siyasi ,ekonomik,eğitim plitikalar sonucunda toplumun sosyolojik yapısı dokusu değiştirildi.
Ülkenin iç ve dış borç toplamı 500 milyar doları buldu.Her yıl 56 milyon dolar faiz ödüyoruz.Her doğan çocuğun 7-8 milyar borcu var.
Özelleştirme politikaları sonucunda:Ülkenin işletmeleri,faprikalrı,madenleri,ormanları,toprakları,suları, yolları,köprüleri yok pahasına yerli ve yabancı işbirlikçilere satıldı.Buna rağmen borç azalmadı yeni yatırımlar yapılmadı istihdam alanları yaratılamadı sanayici,esnaf,köylü,memur,işçi,dul ve yetim her gün yoksullaştı.Ülkede her geçen gün yolsuzluk,yoksulluk ve açlık arttı.
Dünyayı saran kırizde ,yetkililerin dediği gibi TEYET GEÇMEDİ herkesi silindir gibi ezdi geçti.Ülke yangın yerine döndü.Bu izlenen politikalar sonucunda şu yaşam biçimleri oluştu.
1- Yaşam Biçimi:Devletin fonları,belediyeler,vakıflar,dernekler,tarikatlar,cemeattlar,ağalar şıhlar tarafından beslenen kesim. Bunlara tapu parası,çocuk parası,yaşlılık parası,özürlü parası,yeşil kart,kömür ,yiyecek,giyecek artarakta beyaz eşya ve mobilya verildi.Halka ;*Balık Tutma* öğretilmedi üretmeden tüketme aşılandı.Halk *SADAKA KÜLTÜRÜNE* alıştırıldı.Halkın onuru ile oynandı.Bu yaşam biçimi sadakayı verene BİAD etme sorumluluğunu yükler.
2- Yaşam Biçimi:Bunlar orta gelir guruplardır.Bir kısım esnaf,köylü,devlet ve özel sektörlerden yüksek
düzeyde maaş ve ücret alam memur ve işcilerdir.Bu kesime;*AYAĞINI YORGANINA GÖRE UZATANLAR * da diyebiliriz.Özledikleri insanca yaşamdan ödün vererek yaşarlar.Her an ekonomik dengemiz bozulacak diye
uykuları kaçar.
3-Yaşam Biçimi:Bunlar yaşamlarının ,umutlarını banka kredilerine kredi kartlarına tefecilere ve şans
oyunlarına ,piyongolara bağlamışlardır.Bu aileler çırpındıkça batağa saplanırlar.Veya fireni tutmayan araba
gibi yaşamlarını hayatın akışına bırakanlardır.Aileden her an bir yangın çıkabilir.Bunlara ;*İPİN UCUNU
KAÇIRANLAR* da diyebiliriz.
Buraya kadar saydığım toplum kemsi nufusun dörtte üçünü oluşturur.Bu kesim milli gelirden yüzde 25
Pay alır .Verginin yüzde 75 ni öderler.
4-Yaşam Biçimi;Bu güne kadar iktidara gelen siyasi iktidarların yarattığı mutlu azınlıktır.Bunlar her türlü
değerleri çıkarları için kullanırlar.Bu kesim milli gelirden yüzde 75 pay alır.Verninin yüzde 25 ni öder.İstisna
ları bir kenara koyarsak bunların vatanı,milleti olmaz.Onlar için her şey *PARADIR* dır bunlara;*LALE
DEVRİ* yaşayanlarda diyebiliriz.
Artık Anadolunun ezilen halkının yalana,dolana,haksızlığa,sömürüye,karnı doydu.*MIZRAK ÇUVALA
SIĞMIYOR*
Yüce Mevlanenin aşıladığı hoşgörü ve sabrını suistimal ettiğiniz yetmezmi ? Bu halkında onurlu ve insan
ca yaşamaya hakkı yokmu?
Güneşin doğuşu nasıl engellenemez ise ;Bu halkın uyanışıda engellenemez.
Çağdaş toplum *KENDİNİ SORGULAYAN TOPLUMDUR* bu yaşam şekli senin kaderin değildir.
Kendini sorgula bu kötü gidişe dur de

Ahmet Pınar
Emekli Öğretmen

26.02.2009

YORUMLAR
Reklamı Geç
Advert