- Naci Özkan Yitirdiğimiz Değerlerimiz, “Komşuluk”
- Naci Konyar KİTAP BAHÇESİNDEN…
- Enver Seyhan Unsur Aha Bu Börk…
- Celal Güner UZAKLARDAN SILAYA BİR ARİFE GÜNÜ BAKIŞI
- Müzeyyen Keskin BAYRAM GELDİ../ Müzeyyen KESKİN
- Hakkı Biçer ISICAK BUYURMAZMISINIZ…
- Sezgin Ünsal TARİH TEN BİR SAYFA DERS GİBİ (Sezgin Ünsal)
- Gültekin ERDAL TÜRKİYE’NİN SEÇİMİ
- Necip Erkan UCUZ HAYATLAR ve ÜSKÜDAR VAPURU !!!
- Turgut Yıldız YAKACAKLAR
ÇOK OKUNANLAR
Enver Seyhan'ın hatıralarına dalıp gitmek, adeta zaman tünelinde yolculuğa çıkmak gibidir. O, yaşam dolu anılarla dolu bir anı defteri gibidir. 1950'li yılların yoksulluğunu ve sıcaklığını, o dönemin insanlarının mutluluğunu gözler önüne seriyor. Her ne kadar malzemeler az olsa da, o zamanın insanları birbirlerine olan bağlılıklarıyla, akraba ilişkileriyle mutluluğu bulmuşlardır.
Enver Seyhan'ın anıları, geçmişin sıcaklığını ve samimiyetini yansıtıyor. O, yıllar öncesine yolculuk yaparken, çocukluk günlerindeki oyunları, aile toplantılarını, komşuluk ilişkilerini canlandırıyor. Babadan kalma türkülerin yankılandığı yayla günlerini, dedelerin ve ninelerin hikayelerini dinlerken geçirdiği zamanları bizlere sunuyor.
Enver Seyhan'ın yaşamı, geleneksel Anadolu yaşamının izlerini taşırken, aynı zamanda günümüz dünyasına da ışık tutuyor. Teknolojinin gelişimiyle birlikte değişen hayat koşullarını, aile bağlarının zayıflamasını, insanların mutluluğu bulma arayışlarını da hatırlatıyor.
Onun anıları, geçmişle günümüz arasında köprü kuruyor. Akraba bağlarının önemini vurgularken, geçmişteki mutluluğun sırrını da açıklıyor. Enver Seyhan'ın yaşam dolu hatıraları, okuyucularına geçmişe bir seyahat deneyimi sunuyor ve aynı zamanda bugünü değerlendirme fırsatı veriyor.
Enver Seyhan'ı kutlamak, sadece onun yaşamını değil, aynı zamanda Anadolu'nun sıcaklığını ve samimiyetini kutlamaktır. Onun hatıraları, gelecek nesillere aktarılacak değerli bir miras olarak kalacaktır. O, yaşamı boyunca paylaştığı anılarıyla hep hatırlanacak, sevgi ve saygıyla anılacaktır.
Enver Seyhan'a, yaşam dolu anılarını bizimle paylaştığı için teşekkür ederiz. Onun hatıraları, bizlere geçmişin güzelliklerini hatırlatırken, geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Kendisini yazılarından tanıyorum. Yeni anılarını bizimle paylaşmasını bekliyorum
İsmail Erdal Muğla
Ortaokuldayken din ve Tabiat Bilgisi derslerine gelirdi. Taşovamızın renkli simalarından Osman Sevim amcam ve öğretmenimiz. Evet çok genç yaşta kaybettik onu.
Nurlar içinde yatsın. Rahmetle anıyoruz.
Yazını üç kez okudum. Sen benden birkaç yaş daha küçük olsanda aynı dönemi yaşadık. Kocaağa Zudaylı ve bizim evde otururdu. Şu anda Almanya’da bulunan Özel in babası idi. Taşova da herkes birbirini tanır ve akrabalık ilişkileri vardı. Enişten Sami Erdal benim kuzenim yani amca oğluyuz. Necdet Canik in babası Tahsin Canik, Tekelüzeli Ethem Enişte ve uzun süre belediye başkanlığını yürüten Kadir Torun, unutulacak büyüklerimiz değil. Burada yerel yönetimin halkla iç içe ve beraber aynı kaderi paylaştıkları, acıda ve sevinçte beraber olduğunu görüyoruz.
Celal dostum, yazınla gerçekten nostaljik bir yolculuğa çıkardın beni. Taşova'nın o eski günlerine dair anılarını okurken, sanki o günleri tekrar yaşıyormuşum gibi hissettim.
Gocaağa Dayı'nın Ramazan ve bayram geleneğindeki yeri çok özeldi. Top patlatma ritüeli, kasabanın birlik ve beraberlik duygusunu simgeliyordu. O günlerde, iftar zamanı topun patlamasıyla birlikte sokaklar neşeyle dolardı. Bu anılar, o dönemdeki sosyal dokuyu ve dayanışmayı hatırlatıyor.
Belediyenin az kaynaklarına rağmen, Taşova halkı bir arada yaşamayı ve çalışmayı başarmıştı. Belediye çalışanları ve diğer yerel karakterler, zorlu koşullara rağmen birbirlerine destek olurdu. Bu dayanışma ruhu, kasabanın gelişimine büyük katkı sağlamıştı.
Yeni seçilen Belediye Başkanı Ömer ÖZALP'e başarılar diliyorum. Umarım Taşova, daha adil ve şeffaf bir yönetimle daha da ileriye gider. Geleceğe dair umutlu bir bakış açısıyla, Taşova'nın daha iyi bir geleceğe doğru ilerleyeceğine inanıyorum.
Bayram dileklerimde, Taşova'nın tüm hemşehrilerinin birlik, beraberlik ve hoşgörü içinde bayram geçirmelerini diliyorum. Bu, Taşova'nın geçmişten günümüze taşıdığı değerleri yaşatma arzumuzu yansıtıyor. Umarım gelecek bayramlar, bu güzel kasabanın huzur ve mutluluk dolu günleri olur.
Celal Güner dostum, yazınla Taşova'nın geçmişine dair anılarım canlandı. Bu anılar, kasabanın ruhunu ve kimliğini oluşturan önemli bir parça olarak hep hatırlanacak. Sana çok teşekkür eder, sağlık ve mutluluklar dilerim.
İsmail Erdal 09.04.2024 Muğla
Mustafa Keser kalbimize işletmişti.Sen de
Tatlı hikaye üslubunla bu şiiri daha çok
Sevdirdin.Senin hikaye üslubunu çok
Beğeniyorum . Gamzedeyim deva bulmam
(Tatyos) da çok sevmiştim.Hikayelerini
Kitaplaştırmak istiyormusun?özkan AĞIŞ
Galip kardeşimize tekrar geçmiş olsun!
Naci bey yurt dışında olmam nedeniyle Taşovaya ait yazdığınız yazılarınızla hasret gideriyor ve diyer yazılarınızı haz duyarak okuyorum. Selamlarımla.
.
Bu ülkede yok yok. Herşey var. Sebzesi, meyvesi, tahıllı, eti, sütü, balı, balığı, denizi, yaylası, akarsuyu, ormanı....
Ancak bu olanları bu ülkenin vatandaşları değil, başka ülkelerin insanları değerlendiriyor, kullanıyor. Hemde çoooook, çok ucuza.Bu ülkede ki mülteciler bile bizden çok çok iyi faydalanıyor bu ülkenin nimetlerinden.
Eskiden öküzle harman sürerken, öküzlerin ağzına sepet.
Yazıdan "Bu durumun tek sorumlusu onlar" gibi bir ana fikir çıkarmışsan ona da söyleyecek bir şeyim yok.
Yüreğinize ..
Kaleminize ..
Sağlık..
Bu güzel yazı ile beni onore ettiğin için şahsına ve Taşova net ailesine çok teşekkür ederim.. Saygılarımla
yazını çoğu yerde duraklayıp " Biz nasıl bu hale gelebildik ?" diye sordum kendi kendime. Ülke olarak yapılacak çok işimiz var ama bunların en başında sanırım eğitim geliyor.
Ağzına kalemine sağlık ..