Taşova Net | Taşova Gazetesi - Son Dakika - Taşova Haberleri -
HV
19 MART Salı 13:24

ŞARKILAR BİZİ SÖYLER

Naci Konyar
Naci Konyar
Giriş Tarihi : 25-11-2017 23:43

Şairlerin duyarak ve hissederek yazdıkları güzel şiirlerin besteleri de güzel oluyor. Bestekârın gıdası aşktır. Bestekârlar sözlerdeki ateşi, yürek yangını ile birleştirerek yaralanmış gönüllere söz ve sesle teselli vermeye devam ediyorlar.

“ Şarkılar Bizi Söyler” TRT’nin Türk sanat müziği yayımlayan bir programının adı. Burada gönül yarasından acı duyanlar kendilerini buldukları şarkıları dinliyorlar.

“Mazi cennetindeki Boğaziçi medeniyeti” ni diriltme çabasıyla anılan yazar Abdülhak Şinasi Hisar ; “ En güzel zamanımız ya hayalimizde atiyi kurduğumuz yahut hafızamızda maziye konduğumuz zamandır.” Der.

Eskiden çalgılı meyhanelerin duvarlarında coşkun müşterilere hitap eden levhalar varmış ve üstünde meslek ve disiplin şuuruna davet eden şu sert ihtar yazılı olurmuş; “Hariçten gazel okumak memnudur (yasaktır)”

Bizler hafızalarında maziye konarak güzel zamanları yad eden nesiliz. Gençlere ; Gençler , biz gençliğin ne olduğunu biliriz ama siz yaşlılığın ne olduğunu bilemezsiniz deyip aşk ve sevgi üzerine affınıza sığınarak hariçten gazel okumak istiyoruz.

Âşık Veysel’in tarifiydi galiba sevdiğine kavuşamamanın adını aşk olarak tarif etmişti koca Veysel. Eskinin platonik aşkları vardı. Tavşanın dağa küstüğü, dağın haberinin olmadığı. Platonik aşklar sevdiği kişiyi onun görünen özelliklerinin ötesine taşıyarak kusursuz gören, hayal dünyasında ona kendince anlamlar yükleyerek seven ve bu duygularla mutlu olan âşıklardı.

Onlar dedelerimiz, ninelerimizin bulunduğu son kuşağın temsilcileri sevgilerini mahrem bir hastalık gibi yüreklerinde gizleyenler ve bizler “ Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan; yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan” diyen kaybettiği gençlik günlerini çağırıp duran nesil…

Oysa zaman değişse de o şehirlerde gene karşılık görmemiş sevgiler üstüne şarkılar söylenmeye devam ediyor. İlkbahar, yaz, mevsim mevsim… Birkaç mektup, birkaç resim. Kalbe dolan o ilk bakış, sevda ile ilk uyanıştır o adı aşktır sevgidir. Kapanmış yaralardandır ama kapanmış olsalar bile dokunsanız sızlarlar.

Bizler şimdi geçti sevdalarla ömrüm, ihtiyar oldum bugün şarkısını mırıldanan kuşağız. Artık yeşerecek bir dalımız yok, yağmurlar yağsa da hoş yağmasa da. Her anını eksiksiz dün gibi hatırladığımız o güzelim yıllarımız habersiz geçip gittiler. Ne diyebilir ki kader; kime şikâyet edeceksiniz bilemezsiniz oysa maziye baktığımızda ne kadar şendik hepimizin mesut olma emeli vardı.

Rüya gibi uçan yıllara, biraz durun, durun biraz desek de, kaybolan günler için hesap sorsak da son ümit de bitmiş kuş gibi uçup gitmiştir. Ne gelen vardır, ne soran acı geçmiştir günleriniz. Yıllar o günler arasından ne çabuk geçip gitmiştir. Bir tel saç dahi yoktur onun hatırasından ama gözlerinizden yüzü, kulaklarınızdan sesi senelerce silinmemiştir.

Ümitsiz bir aşka düşüp hangimiz ağlamadık halimize. Aylar geçti, yıllar geçti gönül yardan geçti mi? Evet tez geçse de her sevgide bin hatıra vardır. Sevda dediğiniz nedir ki; sevda denilen şey yaşayan hatıralar açmadığınız açamadığınız söyleyemediğiniz, derinde, kalp üzerinde kanayan bir yara değil midir?

Sevmenin acı bir arzu olduğunu, sevenlerin sevilmiyor olduğunu, ağlayan gözlerin ne güldüğünü ne de güleceklerini bu derde düşünce anlamadık mı? Tadı yoktur artık onsuz geçen ne şarkının ne sazın.

Şimdi yaptığımız tek şey “Unutulmaz adınla dudakta kal sevgili, hatıran yeter bana uzakta kal sevgili” deyip viran olan kalbimizde sevgiliyi özlemek… Gönül yarasından acı duyanlar, unutturamaz seni hiçbir şey, unutulsam da ben diyerek aşklarını bir sır gibi senelerdir sakladılar geceleri rüyalarında sevdiklerinin isimlerini sayıkladılar sonra hemşerileri İrfan Özbakır’ın şarkısında teselli bulup ömürlerince adım adım her yerde onu aradılar ama aradıkları kalplerinin içindeydi.

Akşam oldu hüzünlendiler, canlandı hayallerinde bütün hatıralar. Hey hat gönüldeki söylemek istedikleri dillerine dolanan hep ızdırap oldu. Onlar derdini ummana döken, asumana inleyen yâre de, ağyare de hal-i derununu söyleyenler, ağlayıp gezdikleri sahilde kendisini sevdiğiyle beraber hissedip, ayda sevdiğinin yüzünü, geceyi öpen sularda sevdiğinin sesini duyanlar, anlatılmaz bin dert ile çileli ömrü geçenler, sokağın ardında, gecenin dördünde, ellerin tatlı uykuda olduğu saatlerde sevdiğinin derdinde olanlar, açık bırak pencereni örtme perdeyi bu gece, sana yaptığım bu şarkıyı rüzgârlar getirebilsin diye serenatta bulunanlar.

Biliyoruz artık ömrümüze bir yirmi sekiz yaş güneşi doğmayacak. Bahar geçiyor, hazan eriyor. Deli gönül yine dertte kederde. Eski hazan bahçelerinden geçtikçe kalbimiz yine üzgün.

Âşık Seyrani söylememiş miydi “ Hüsnüne güvenme ey rü-yi mahım, Niceler bu tarz-ı revişten geçti. (Ey ay yüzlü sevgilim! Güzelliğine güvenme unutma niceleri bu yoldan geldi geçti)

Kalacak sanma bu çağın, bu güzellik solacak o samur saçlara bir gün beyazlar dolacak. İşte bir sonbahar mevsimi daha geldi yine yapraklar rüzgârların peşi sıra gidecek, yine deli gönlümüz yine bu mevsimde hicranını yalnız başına çekecek ve platonik âşıklar; omuydu yanınızdan geçen, omuydu beni fark etmeyen, endamından eser kalmamış, saçları ağarmış, omuzlar çökmüş diye hüzünlenirken maziyi hatırlayıp saçların tarumar gözlerinde nem ateşe benzerdin küle dönmüşsün diyecekler. Baharla hazan birleşemez ortada yaz var’la gönül acılarına teselli arayacaklar ama yüreklerinin söylediği şarkı değişmeyecek;

“ Solsan da sararsan yine gül pembe- dehensin

Rabb’in bana bir nimeti varsa, o da sensin.

( Ey sevgili, seneler geçse ve artık sen yaşlanıp solsan da benzin yüzün sararsa da benim gözümde gene gül ağızlı çekici bir güzelsin)

Gönül yarasından acı duyanların söyledikleri bu şarkı hiç değişmeyecek ama yüreklerinin bir köşesinde;

Çıksam şu dağların yücelerine

Eş olsam gurbetin gecelerine

İmrenir dururum nicelerine

Bir ben mi murada eremiyorum şarkısı söylenip duracak…

Şarkılar bizi söylemeye devam ediyorlar ancak bir tuşla  ulaşılan aşkların kaybolan değerleri gibi bu şarkıların dinleyenleri de azaldı. Oysa;

Ferhat  Şirin için dağları delmişti

Mecnun Leyla için çölleri aşmıştı

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI ”ZAMANA ATILAN İMZA” ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI AZ KURU..! (Naci Konyar) KAPIN HER ÇALINDIKÇA…( Naci Konyar ) BİZ NEY’İZ… (Naci Konyar) HASTALIKLAR ÜSTÜNE (Naci Konyar) HAYDİ ABBAS! (Naci Konyar) “HAKLI HİSSETMEK” (Naci Konyar) “BİR SOHBET-İ ÇAY ÜZRE”(Naci Konyar) İlçemizde Geçmişten Günümüze İKİ MESLEK… (Naci Konyar) İHTİYARLIK ÜZERİNE… Naci Konyar GİDENLERİN ARDINDAN…(NACİ KONYAR) DEFİNECİLER… (Naci Konyar) YÜKSEKOKUL İÇİN YURT İSTİYORUZ… (NACİ KONYAR) AMASYA SEVDALILARI (NACİ KONYAR) GÜZEL ÜLKEMİN İNSANLARI TAŞOVA KÖPRÜSÜ SAĞLIK ÖLMESİN… “ÇAMBÜKÜ” BİZİM KÖYÜMÜZDÜR… ÇOCUKLUĞUMUZUN BAYRAMLARI… BİZİM TÜRKÜLER… DOSTTAN DOSTA… CUVAPÇI İLE SEÇİM SOHBETİ… “ÖNCE EKMEKLER BOZULDU” GAZETECİ SAYGI ÖZTÜRK BEY’LE SOHBET DENE PAZARINDAN BİR ANI… BİR RAMAZAN SOHBETİ… 6 ŞUBAT 2023 MİLAT OLSUN… YOK OLAN LOKANTALAR…. YIKIMIN ARDINDAN… DEPREM VE DAYANIŞMA… YÜREĞİMİZE DOKUNANLAR BİZ BÖYLE DEĞİLDİK… ‘EĞİTİME ADANMIŞ BİR ÖMÜR’ GÜNDEMİN SOHBETİ… ‘PORSUK’TAN VENEDİK’… BU DÜNYADAN ‘EMMİ’ GEÇTİ… BİLGE ANA-MEVLÜDE GENÇ… ‘BİLMEM HATIRLARMISIN’… ‘BİLMEM HATIRLARMISIN’… İBRİĞİ Mİ YAZALIM… ÇAMBÜKÜ’NÜ ANLAMAK… SAKLI SOKAKLARDA ANKARA ‘ORGANİZE OLMALI’… UNUTULMAYANLAR… RADYOLU GÜNLER LİYAKAT… ‘YAVAŞ KENTLER’ ‘ALTIN GİRDAP’ ÇEYİZ SANDIĞI… RECEP ABİ (POT RECEP) YOKSULLUĞUN ERDEMİ ÇOCUKLUĞUMUN RAMAZANLARI… İBNİ HALDUN’DAN GÜNÜMÜZE… HALDEN ŞİKAYET… ‘VALİ BEY’ ‘GAM-ZEDEYİM DEVA BULMAM’ İLÇEMİZİN RENKLİ SİMASI… TOPLUMSAL ÇEVRE… Sövgü Üzerine... İBRET PENCERESİNDEN… BİR ANI VE ÖĞRETMENLERİMİZ… ÜSKÜDAR’I HATIRLADIK… AMASYA VE ANIT AĞAÇLAR… SUSKUNLUĞUN GİZEMİ… ESKİYE BAĞLIYIZ … Ciğerlerimiz Yanıyor... ARILARLA DANS “MAZİ KALBİMDE BİR YARADIR”… İSMAİL ABİNİN ARDINDAN… EŞYALARIN DA DİLİ VARDIR… AMİRALLERİ KONUŞTUK… BİR ZEVK-İ TAHATTUR - GÜVERCİNLER YUNUS EMRE SOHBETİ… BİR İNSAN-I KAMİL ORD.PROF.DR. SÜHEYL ÜNVER… İKİ VALİ VE YANIT… BU ÜNİVERSİTELER BU GENÇLER BİZİM… ÜNİVERSİTE İLİM YUVASIDIR… 2020’NİN ARDINDAN… “ÖLÜLER ALTIN TAKMAZ” RUHSAL HİJYEN KAÇAK İÇKİ SORUNU… AŞIK TURGUT’UN ARDINDAN… DEVLET ADAMLARINA ÖĞÜTLER NOTLARIMDAN GÜNÜMÜZE CAHİLE İKBALİN HAZİN SONU Hatıra Defterinden... BİRLİKTE YENECEĞİZ BAYRAM MUHABBETİ HUKUKTA YANSIZLIK … OY MENDİL OYALI DA MENDİL HÜZÜNLÜ BAYRAM GÖNÜL VE HİZMET ADAMLARI… DİLENCİLER… MUHAYYEL SOHBET KÖY ENSTİTÜLERİNİN ANISINA… ÖĞRETMENLERİME… KÖYÜ BEKLEMEK… KADINLAR GÜNÜ SOHBETİ KORONA VİRÜS BELASI… FERHAT ŞİRİN FESTİVALİ 'İNSANLIĞIN SOLMAZ GÜLLERİ' BİR KAÇ KONU VE YORUM… EROZYON DEDE (Hayrettin Karaca) 10 OCAK SOHBETİ PTT Pijama, Terlik, Televizyon GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ADALETE GÜVEN Bir Başarı Hikayesi(!)... Tarım Ne Halde... Eğitim ve Hocalarımız Erik Dalı Faruk Başkan... KARA KAPLI DEFTERİMDEN… BUNLARI BİLELİM HES’LERE KARŞI ÇIKALIM BİR RAMAZAN GÜZELLİĞİ, SEHAVET SEÇİM SOHBETİ “ORDA BİR KÖY VARDI… UZAKTA” ELEKTRİĞİN FATURASI ÇAY MUHABBETİ “İYİ BİR İNSAN OLMAYA ÇALIŞIN” FOTOĞRAFLAR VE RESSAMLARIMIZ SOSYAL MEDYA ÖĞRENCİ ANDI HACI MUHSİN ŞAİRLERİN HAYATINDAN BİZ BÖYLE DEĞİLDİK ÜSKÜP’ÜN ÜNLÜLERİ…ŞARIK TARA NEŞE BİR HAFTA, HÜZÜN BİR ÖMÜR SÜRER TIBBI MÜMESSİLLER VE TIP BEYİTLERLE SOHBET GÜNCELLEŞME ÖZELLEŞTİRME ! ŞU MEKTEPLER OLMASAYDI HUKUKA UYMA BİLİNCİ HAYRIN VE İNSANLIĞIN HAYALİ ALİ RIZA ABİ GÖNÜL AÇLIĞI HAK VE ADALET BETON SEVGİSİ MAHALLEMİZ RAMAZAN DUYGULARI “ZAMANLI DÜŞÜNCELER” REFERANDUM SOHBETİ EVET Mİ HAYIR MI? Hoş Sohbet Adamlar “KİRADA OTURUYORDU” “SİZ KİMİN KÖPEĞİSİNİZ?” KAMYONCULARIMIZIN HİKÂYESİ HAYVANLARI SEVMEK USANDIK… SAVARONA AYIBI ACIYA SAYGI VE ŞEHİT ÇOCUĞUNUN FERYADI AKADEMİSYENLER “HADİ GEL KÖYÜMÜZE GERİ DÖNELİM” MERAL AKŞENER-KENAN EVREN JAPON İŞİ – TÜRK İŞİ… ÇANAKKALE (Milli Ruh-Milli Şuur) ÇAKIR EMMİ… 80’LER… DANANIN KUYRUĞU KOPMASIN… PARİS TERÖRÜ… 769 BİN İŞSİZ ÜNİVERSİTELİ… GÜNÜMÜZ MEDYASI VE HOŞGÖRÜ… İSTANBUL’A DAİR… “GAZETE VE GAZETECİLİK” HAKSIZLIK YAPIYORSUNUZ… “İSLAMI 20 PENİYE SATMAK” RAMAZANI UĞURLARKEN… RAMAZAN ANILARI… 12 EYLÜLÜ YORUMLAMAK… RÜŞVET VE YOLSUZLUK… VALİ ÇÖKMEZ… BAŞKAN ADAYLARINA… SİVİL İTAATSİZLİK VE HOŞGÖRÜ… HALDEN ANLAMAK… İÇKİ ÜZERİNE… BİR TAHTA KAŞIK HİKÂYESİ… TAKSİM SENDROMU… GÜZEL BİR GÜN… BAKAN VE DİLEK… “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” “ANKARA TAYFASI” 2B ARAZİLERİ VE GÖÇ… SEVGİLİLER GÜNÜ… MESLEĞE SAYGI… GAZETECİLER GÜNÜ… KEM ALET… BU GENÇLER BİZİM… MEDYANIN GÜNDEMİ… “TIP BU DEĞİL” GÖKDELEN’E HAYIR PLAKET SEVDAMIZ “SILA HİKÂYESİ…” KURBAN OLMAK ŞİİR GECESİNİN ARDINDAN… POLİTİKA VE SAVAŞA DAİR… DEVLET ADAMI… HİKMET LEVHALARI… BABALARI ANLAMAK ORTAK SEVDAMIZ TÜRKÇE… İÇİNİZE SİNDİ Mİ ?... SÜTÜNE VİCDANINA… GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE… KADINLAR GÜNÜ VE SAMİHA AYVERDİ DEDEMİN TAKVİMİ… EPDK NİÇİN VARDIR... HRANT İÇİN ADALET - EMEKLİYE SABRET... HES’LERE NİÇİN KARŞIYIZ... BOYACI SANDIKLARI... ÖZLEDİĞİMİZ BASIN... MAZİ VE HAL ÜZERİNE… MİLLİ GÜVENLİK DERSLERİ... KİMSE VAR MI...! HEZARFEN SANATÇI VEDAT GENÇTÜRK... “IŞIĞI YANAN EVLER” RAMAZANA DAİR.. KİM OLDUĞUNU BİLMEK… KARABEBEK... HÜRMET OLMAZSA... KİRLİ OYUNLAR... BİR ŞEHİT İLANI... EY SEÇMEN...! 2011...M.AKİF YILI YOKSULLUK... SARKOZY’NİN SAKIZI... TÜTÜN VE ŞEKER DÜNYA ALTINCISIYIZ...(!) “KAYIP İSTANBUL...” ‘ KANUN-I KADİM’E DÖNELİM’ DP’YE DAİR... SU ÜZERİNE AĞIT YAKMAK... GÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ... ZAMAN GAZETESİ YAZARI HÜKÜMET MEYDANI.. AHİLİK UNUTULMASIN... KASABALARIMIZ... YATAĞINA KIRGIN IRMAKLAR... TAŞOVA BAMYA FESTİVALİ... AL SANA YÜKSEKOKUL(!)... BİRKAÇ KONU VE YORUM TEK SUÇLU ONLAR MI...? MÜRVET AGA… AİLE YAPIMIZI KORUYUNUZ… CUVAPÇI MEMET VE ANAYASA… GERGİNLİK ÜRETMEYELİM YETENEK SİZSİNİZ… BU MUDUR ÖZELLEŞTİRME… ECZANELER SIKINTIDA... GÜNDEME BAKIŞ… Sn. Valimiz... BİZ BÖYLE BİR MİLLET DEĞİLDİK... AÇILIMA BAKIŞ... UMUTLU PANEL(İ)... “ÜÇ NOKTA”… HOŞ BİR SADA… ARAP ŞÜKRÜ ÇEŞMESİ VEFA ve CİNDORUK… ‘APARTMANA NİÇİN HAYIR?...’ BİR PAZAR ÖYKÜSÜ… HIDIRELLEZ BORABOY GÖLÜNDE ŞİİR… ACI ZULÜM BİR HELİKOPTER TUTTUK.. ORDU VE SİYASET ÜÇ KATLI AHŞAP EVİMİZ… NE KA EKMEK O KA KÖFTE Mİ ?... ALİ RIZA PAŞALAR UNUTULMASIN… Rüşvet ve Yolsuzluk
Reklamı Geç
Advert